Zulüm bizdense, ben bizden değilim
Dini bir kenarda tutalım, insanlıkta masum çocukları katletmek, onların kellesini koparmak kabul edilebilir bir şey değil. İsrailvari vahşetler, onlarla aynı davranışı sergilemek, Müslümanlığa yakışmadığı gibi insanlığa hiç yakışmaz!
İsrail, yıllardan beri hem Filistin topraklarını işgal ediyor ve hem de akla hayale gelmeyecek zulümleri Filistin halkına uyguluyor. Çocuk, genç, yaşlı ve kadın demeden rezaletin envai çeşidini yapıyor…
Açık ve net söylüyorum. Eğer Hamas savunmasız İsrail çocuklarının kafasını kesmişse, üstüne üstlük tekbir getirerek bu mel’un fiili işlemişse, kusura bakmasın, İsrail’den hiçbir farkı kalmamış demektir. Bu tür çirkin davranışlar olsa olsa İsrail’e ve onun pis işlerine alet olmak olur ki, bu da evvelen İslam’a, saniyen Filistin halkına ihanettir.
Siyasi duruşum ve yazarlığım bir yana, aynı zamanda İnsani Değerleri Birleştirme ve Yükseltme Derneği’nin Genel Başkanıyım. Bu akşam bu konuyu işlemek üzere konunun uzmanı iki öğretim görevlisini davet edip olayı anlamaya çalışacağız.
Bakınız, Mevlamız Maide Suresi’nin sekizinci ayetinde mealen ne buyuruyor:
“Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun”
Müslümanın kırmızı çizgileri var ve ona uymak zorundadır. İnsan öldürmenin, çocuk öldürmenin Yahudiliğin ve Siyonizmin bir amir hükmü gibi algılanması ve ona göre hareket edilmesi, Müslümana yakışmaz ve ona misli ile mukabele etme hakkını vermez.
Biz ne yapıyoruz?
İsrail’e lanet okuyoruz. Mitingler düzenliyor, konferanslar tertipliyoruz…
Ne için?
Filistin halkına zulmettiği için, çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden katlettiği için.
Peki ya aynısını bizimkiler yaparsa ne yapacağız?
Onaylayacak mıyız?
Aferin iyi yapıyorsun mu diyeceğiz?
Asla!
Şayet Müslüman, asgari Rachel CORRIE’nin sahip olduğu vicdanı taşıyamıyorsa, Müslümanlığını ve imanının kemaline erip ermediğini sorgulamalı.
Hamas saldırısı olduğu söylenen o saldırı sonrası İsrail’in ABD’den aldığı destekle orantısız güç kullanarak tüm Gazze’yi ateşe vermesi, barbarca hareket etmesi ve savaş suçu işlemesi insanlık adına bir utanç tablosu olarak tarihteki yerini alacaktır. Aynı şekilde ABD ve türevlerini de tabi.
İsrail işgalini ve zulmünü meşrulaştırmak için acep yeni bir 11 Eylül ile mi karşı karşıya kaldık?
Doğrusu şüphelerim var. Tahribatın envanterine bakılırsa, bu ihtimal göz ardı edilemez!
Şu yanlışa da düşmemek lazım tabi.
Sanki İsrail masum, şimdiye kadar hiçbir sabıkası olmamış, uslu uslu kenarda durmuş, bu ana kadar hiç Filistin halkına zulüm etmemiş, durduk yerde Hamas saldırmış, İsrail de savunma refleksiyle mukabelede bulunmuş. Tabi, buna kargalar bile güler.
40 yıldan fazla bir zamandan beri İsrail bir yandan işgalini büyütüyor, bir yandan da genç-yaşlı, çocuk-kadın farkı gözetmeksizin Filistin halkını kesip biçiyor.
Mel’un davranışları saymakla bitmez İsrail’in.
Müslümanlardaki cesaretsizlik ise, gereği gibi iman etmeyişinden kaynaklanıyor. Ticarette, siyasette ve savaşta hududullah sınırını zorladığı için muvaffak olamıyor Müslümanlar.
Hiçbir “ulvi amaç” masum çocukların canından daha önemli ve daha kutsal değildir.
Müslüman her türlü söylem ve eylemlerini ilahi nizama uyarlamalı, aksi takdirde Siyonist’ten bir farkı olmaz.