Bundesliga ekiplerinden Wolfsburg altyapısında yetişen, devletimizde Kayserispor, Trabzonspor, Alanyaspor, Sivasspor formaları da giyen ulusal futbolcu Sefa Yılmaz, Avrupa futbolundaki altyapı eğitimi, Beşiktaş’ın geçirme etmek istediği dönem, Trabzonspor’a geçirme süreci başta olmak suretiyle birçok mevzuda açıklamalarda bulunmuş oldu.
“15 YAŞINDAYKEN BAYERN MÜNIH, WOLFSBURG VE SCHALKE 04 TEKLİFTE BULUNDU”
Borussia Berlin altyapısında gösterdiğin başarı göstermiş performansın arkasından o dönem Bayern Münih ve Wolfsburg şeklinde dev kulüpler ekibine katmak için girişimde bulunmuşlardı. Altyapıda aldığın eğitim başta olmak suretiyle Wolfsburg tercihinle ilgili neler söylemek istersin?
15 yaşlarındayken Tennis Borussia Berlin’de oynuyordum. Altyapıda fazlaca iyi bir sürem geçirmiştim. O dönem Hertha Berlin devamlı teklifte bulunuyordu. Fakat oraya giden Türk oyuncular genel anlamda harcandığı için sıcak bakmıyordum. Sonrasında Bayern Münih’ten çağrı aldım, beni istediklerini söylediler. Babamla birlikte 3-4 günlüğüne Bayern Münih’e gitmiştik. Günün sonunda oradaki antrenörler beni geçirme etmek istediklerini söylemiş oldu. Fazlaca gurur vericiydi. O dönemde Bayern Münih şeklinde bir kulübe çağrılmak ve istenmek fazlaca hususi bir şeydi. 15 yaşlarında olduğum için babam düşünmek için kulüpten izin istedi. Kulüp 600-700 km uzaklıkta bir yerdeydi. Bayern Münih, mesafe uzun olduğundan dolayı devamlı git gel yapamayacağım için 6 ayda bir eve gidebileceğimi söylemiş oldu. Bu teklifi düşündüğümüz sırada Wolfsburg da teklifte bulunmuş oldu ve sonrasında Wolfsburg’a gittik. Orada Berlin’den birkaç tane dostum vardı. Wolfsburg’a gittiğimizde teklife fazlaca sıcak bakmıştım ve fazlaca güzel bir ortam vardı. Bakmış olduğunuzda her insan Bayern Münih’i tercih ederdi fakat ben hem akrabalarım hem de arkadaşlarımdan dolayı Wolfsburg’u tercih etmiştim. Doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum aslen bundan dolayı Wolfsburg ’ta inanılmaz bir sürem geçirmiştim. 15 yaşlarında oraya gidip, 16 yaşlarında ustalaşmış sözleşmeye imza atmıştım. Fakat şu şekilde bir detay daha var, Wolfsburg’a imza attıktan sonrasında Schalke 04 teklifte bulunmuştu. Fakat maalesef birazcık geç kalmışlardı. Fakat söylediğim şeklinde tercihimi Wolfsburg’tan yana kullanmıştım aslına bakarsan. Fazlaca iyi bir sürem geçirdim, hocamız o dönem Felix Magath’tı. Takımımızda Marcelinho vardı ve bana hususi olarak benimle ilgileneceğini söylemişti. Benim için fazlaca güzel bir süreç geçti. Bildiğiniz suretiyle Wolfsburg, finansal açıdan fazlaca varlıklı bir kulüp. Takıma devamlı yıldız oyuncular gelip gidiyordu. Esasen o seneden sonrasında da Felix Magath’la şampiyon olmuşlardı. Bu kadronun içine ben de dahil olmuştum, benim için fazlaca mutluluk vericiydi.
FELIX MAGATH, “OYUN ZEKÂN VE TEKNİĞİN MUAZZAM, BU YÜZDEN SENİ ÇAĞIRDIM” DEDİ
O dönem Wolfsburg’un başlangıcında tecrübeli teknik adam Felix Magath vardı. Magath’ın gelişimine olan etkisiyle ilgili neler söylemek istersin?
Ben ustalaşmış olarak ilk imzamı attığımda Wolfsburg’un başlangıcında Felix Magath vardı. Magath, bildiğiniz şeklinde Alman ikonuydu ve fazlaca tanınan bir isimdi. Kendisi disipline ağırlık veren bir hocaydı. Ben o zamanlar fizyolojik olarak zayıf ve ince bir yapıya sahiptim, kendimi geliştirmem lazımdı. Bunu hoca da devamlı olarak yanına çağırıp söylüyordu. Magath, “Oyun zekân ve tekniğin çok önemli, seni fazlaca beğeniyorum. Bu yüzden yalnız seni altyapıdan çıkardım. Fakat fizyolojik olarak daha hazır hale gelmelisin” demişti. O yüzden de bana ayrı bir program veriyordu. Sabahları 7’de fitness’a gidiyordum. Sabahları A ekip idmanına çıkıp hemen sonra akşamları altyapıda yine idmana çıkıyordum. Fizyolojik ve güç olarak iyi olmak için bu şekilde çalışıyordum. Bu çalışmalarımın etkilerini şimdi bile görüyorum. 33 yaşına gireceğim ve hala o günden beri salon çalışmalarını yapıyorum. İnsan fizyolojik olarak hazır olmak zorunda. Ben de bu yaşta hala bunu koruyabiliyorsam altyapıda Felix Magath’ın sayesindedir. Magath, fazlaca disiplinli ve sert olan inanılmaz bir hocadır. Ek olarak idmanları da fazlaca ağırdır. Ben ilk idmana çıktığımda takımdaki bir çok oyuncu bayılma noktasına geliyordu. İdmanları o denli ağırdı ki benim de başım fazlaca ağrımıştı ve bayılmak suretiyle olduğum zamanlar olmuştu. Fakat o denli ağır idmana ne gerek var derken sürem sonunda şampiyon olmuştuk. Demek ki bu tarz şeyleri doğru yapıyormuş. Emeğimin karşılığını hala alabiliyorsam onun sayesindedir.
“GENÇ YAŞTA DZEKO, GRAFITE, MISIMOVIC GİBİ İSİMLERLE OYNAMAK GURUR VERİCİYDİ”
Wolfsburg A takımında o dönem Edin Dzeko, Marcelinho, Misimovic şeklinde yıldız isimlerle bulunmak iyi mi bir duyguydu? Performansına olan etkilerinden bahseder misin?
Evet o dönem Wolfsburg ’ta yıldız oyuncular vardı. Bir ara Edin Dzeko gelmişti ve hemen hemen o zamanlar fazlaca gençti. Ne kadar kaliteli bir oyuncu bulunduğunu o zamanlar bile idmanlarda görüyorduk. Dzeko ve Grafite, ikili forvet oynuyorlardı ve hep gol atıyorlardı. Devamlı ön plandaydılar. Marcelinho, inanılmaz sempatik ve yardımsever bir insandı. Esasen ondan dolayı Magath, bilhassa Marcelinho’nun benimle ilgilenmesini istedi. Onunla aynı mevkide oynuyorduk, ben o zamanlar on numara bölgesinde oynuyordum. Marcelinho gidince üzülmüştüm fakat sonrasında Misimovic, Obafemi Martins şeklinde dünya yıldızları gelmişti. Kariyerlerine bakmış olduğunuzda fazlaca üst düzeyde oynuyorlar. Bu şekilde kaliteli bir ortamda futbol oynamak, her genç için kendini daha da geliştirmek amacıyla fazlaca iyiydi.Genç yaşımda onlarla oynamak benim için fazlaca gurur vericiydi. Onlardan fazlaca şey kazandığımı düşünüyorum. Benim için fazlaca güzel ve unutulmaz anlardandı.
Avrupa futbolunu ve disiplinini görmüş bir oyuncu olarak ülkemizdeki futbol mantalitesiyle kıyaslamak gerekirse neler söylemek istersin?
Almanya’da ilk olarak disipline ve altyapıya fazlaca ehemmiyet veriyorlar. Orada her iş ciddiye alınır. Bir tek mühim olan beceri değildir. Tüm yatırımları genel anlamda altyapılara yaparlar. Tesisler yalnız altyapı için yapılır, A ekip tesisi diye bir şey yoktur Almanya’da. A takımdakiler genel anlamda stadyumda yada onun tarafındaki bir sahada idman yaparlar. Geleceklerini altyapıya gore kuruyorlar. Şu sebeple altyapıdan yetişen bir futbolcu, tüm eğitimini alıp karşılığını verdiğini görüyoruz. Şu sebeple ben de altyapıda oynadım ve bir dönem tesislerde kalmıştım. Beslenmeden dil eğitimine kadar her şeyi kulüpler karşılıyor. Bu fazlaca büyük bir unsur. Almanya’da A ekip bir sistemde oynadığında tüm altyapıdakiler o sistemde oynuyor. Bu şekilde altyapıdan bir oyuncu A takıma yükseldiğinde kolayca uyum sağlayabiliyor. Vatanımızda altyapı ve tesis imkanları sınırı olan. Her şey A takıma gore yapılıyor.
“BUNDESLIGA-2 TAKIMI OLMAMIZA RAĞMEN ALMANYA KUPASI’NDA FİNAL OYNAMIŞTIK”
2011 senesinde Duisburg’tan Kayserispor’a geçirme olarak Türkiye serüvenin başlamış oldu. Süper Lig’e geçirme sürecinde neler yaşandı? Burayı tercih etmendeki faktörler nelerdi?
Evet o dönem Duisburg’ta oynuyordum ve oraya oynamak için gitmiştim. Wolfsburg’ta devamlı idmanlardaydım fakat birçok dünya yıldızı vardı ve bir genç olarak benim oynamam gerekiyordu. Ben de tercihimi Duisburg’tan yana kullanmıştım. İnanılmaz bir tarih yazmıştık. O dönem Bundesliga 2 ekibi olarak Almanya Kupası’nda final oynamıştık. Bu tarihe geçmişti ve fazlaca iyi bir sürem oynamıştık. Ondan sonrasında 1 yıl daha kontratım vardı fakat Türkiye’den teklifler gelmişti. Kayserispor, Eskişehirspor, Trabzonspor şeklinde kulüplerden teklifler gelmişti. Açıkçası ilk başta sıcak bakmıyordum fakat bende milliyetçi bir ruh vardı. Örneğin zamanında Almanya Ulusal Ekibi beni istemişti fakat tercihimi Türkiye’den yana kullanmıştım. Vatanımda futbol oynamayı daima istemişimdir. Sonrasında Süleyman Hurma beni fazlaca istemişti. Hatta Almanya’ya beni ziyarete gelmişti. Bildiğiniz gibi o zamanlar Kayserispor’da birçok gurbetçi futbolcu oynuyordu. Kendimi yabancı hissetmeyeceğimi ve benim için kolay olacağını düşündüm. Ondan dolayı tercihimi Kayserispor’dan yana kullanmıştım. İyi ki de kullandım bundan dolayı fazlaca iyi sezonlar geçirmiştik. Ortamımız fazlaca güzeldi ve Süleyman Hurma bana fazlaca destek oldu.
“TRABZONSPOR DAHA İYİ BİR TEKLİFLE GELİNCE SON ANDA BEŞİKTAŞ YERİNE ORAYA GİTTİM”
Kayserispor’da 85 maçta attığın 13 gol ve 17 asistlik performansının arkasından transferin gözde adı olmuş, Slaven Bilic’in ısrarla seni istediği gündem olmuştu. Beşiktaş’a transferinle ilgili o süreçte neler yaşandı?
O dönem Kayserispor’la fazlaca iyi bir sürem geçirmiştik. Bireysel olarak da fazlaca iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. 3 yıl oynadım ve ulusal takıma seçildim. Ulusal takıma seçildiğim son yıl maalesef ayağım kırılmıştı. Tedavim İstanbul’da oluyordu ve o sırada Beşiktaş’la görüşmüştük. Beşiktaş beni fazlaca istiyordu. Kendi aramızda bir antak kalma vardı. Lig bitince ayrılacağımı Süleyman Hurma’ ya söylemiştim. Kendimi sürekli geliştirmek istediğim için bu şekilde bir teklifi değerlendirmek istedim. Hemen sonra Trabzonspor, kulübe iyi bir teklifle geldi. Ben de doğal ki daima kulübümü göz önünde bulundururum. Sonuçta beni Türkiye’ye getiren Süleyman Hurma’dır. Bizim için bu şekilde daha iyi olacağını söylemişti. Aslına bakarsak Beşiktaş’a gidecektim fakat son anda Trabzonspor oldu.
“SÜREKLİ HOCA VE BAŞKAN DEĞİŞİMİNDEN DOLAYI TRABZONSPOR’DA HİÇBİR ZAMAN BAĞ KURULAMADI”
Yoğun geçirme söylentilerinin arkasından 2014 senesinde Trabzonspor’un yolunu tutmuştun. Bordo mavili ekipte oynadığın ilk 2 senede 7 kere teknik direktör değişikliği yaşandı. Bu sürecin sana ne şeklinde tesiri oldu? Trabzonspor sürecin iyi mi geçti?
Trabzonspor’da oyuncuların değil de aslen daha fazlaca yönetimin, başkanın ve hocaların bir arada buluşamadığını görmüştük. Şu sebeple devamlı bir hoca değişimi ve sonrasında başkan değişimi olmuştu. Hiçbir vakit bu şekilde bir bağ olmadı. Hep bir sorun vardı ve hemen sonra finansal problemler yaşandı. Gelen yerli oyuncular 10-12 ay maaş alamamışlardı. Fakat biz daima duruşumuzu göstermiştik. Kulübün ekonomik sıkıntısı, başkan ve hocaların devamlı değişmesinden dolayı istediğimiz başarıyı yakalayamamıştık. Fazlaca üzücüydü, keşke bu şekilde olmasaydı. Hakkaten o dönemde fazlaca iyi futbolcularımız vardı. Şimdi ki Trabzonspor’a baktığımızda fazlaca daha iyi ve başarı göstermiş bulunduğunu görebiliyoruz. Bizim zamanımızda da bu şekilde olsaydı her şey daha değişik olurdu.
“ÇAYKUR RİZESPOR’U ŞAMPİYON YAPACAĞIMIZA İNANIYORUM”
Süper Lig hedefleriniz başta olmak suretiyle teknik direktör Bülent Korkmaz’ın yönetimiyle ilgili neler söylemek istersin?
Bu sürem baktığımızda aslen puan olarak hedefimize halen yakınız. Evet bir çok vakit maç kazanamadığımız için eleştiriler geliyor. Bana gore bakılırsa puan farkı azca. Ekip içinde fazlaca güzel bir ortam var. Hocamız aslına bakarsan fazlaca tecrübeli bir alıştırmacı ve ligi fazlaca iyi biliyor. Sonuçta kendisi fazlaca üst düzey bir futbol oynamış. Bence hocalarımızla oyuncular içinde fazlaca iyi bir bağ var. Lig bittiğinde hedefimize ulaşacağımıza ve Rizespor’u şampiyon yapacağımıza inanıyorum. Hedefimiz bu, doğru yoldayız. Birazcık sabretmemiz lazım. Taraftarımız ister istemez kimi zaman sıkıntılara girebiliyor. Sabırsız davranıyorlar fakat bence asla gerek yok. Şu sebeple azca bir puan farkı var. Her şeyi daha telafi edebiliriz. İkinci dönem daha yeni başlamış olacak. Ben takımıma inanıyorum. Hocalarımızla birlikte fazlaca iyi işler başaracağız. İnşallah yıl sonunda şampiyon olur, Süper Lig’e çıkarız.