Harun Tekin ile devam mı, yoksa Gökhan kaleye mi ?
Şu bir gerçek Erzurum FK önünde iyiye yakın oynadığımız ilk yarıda maçı kopartabilir, soyunma odasına iki farklı girsek güle oynaya mücadeleyi kazanabilirdik. Ancak madalyonun öbür yüzü de var tabi. İkinci yarıda oyundan düşünce maçı verebilirdik de. Bu açılardan baktığımda 1 puan çok kötü değil diyorum. Sevgili Murat Köprücü kardeşimin de yazısında altını çizdiği gibi Erzurum takımı bir puanı almak için ne gerekiyorsa yaptı.
VAKİT GEÇİRDİLER, SERTLİK YAPTILARNe gerekiyorsa derken, sadece istekli ve hırslı olmasını kast etmiyoruz. İyi motive olmuşlar bu belli. Bizim taraftarın sıklıkla haykırdığı, “Erzurum kümeye” tezahüratları da kamçıladı onları. Bunun dışında bizim takımı yıldırmak için çok sert oynadılar, son dakikalarda bolca oyuncu değişikliği ve yere yatmalarla oyundan çaldılar. Tabi, Bunları yaptılar diye kızmak yerine son dakikalara öne geçip, fırsat vermeyeceksin.
YUSUF CİHAT’IN ÇIKMASI ETKİLEDİÖnceki maçlara göre takımın genel performansı iyi değildi. Amaral başta olmak üzere bazı futbolcular etkisizdi. Maşallah dediğimiz Oğuz da özellikle ikinci yarı çok açık verdi. Karşısında oynayan o kulvardan çok bindirme yaptı. Stoperlerimizden Burak en kötü maçını oynadı. Hasta hasta sahaya çıkan Yusuf Cihat’ın devre arasında kenara gelmesinin de kaybedilen 2 puanda önemli bir faktör olduğu düşüncesindeyim.
ARA DÖNEMDE 6 VE 8 GEREKLİTabi rakip kalecinin gününde oluşunun da skorla belirleyici olduğu gerçeği kabul edilmeli. Her şeye rağmen son anlarda Tanque’nin kafa vuruşunda golü bulabilir, istediğimizi alabilirdik. Biraz dişli rakipler karşısında orta sahada sıkıntı çekebileceğimizi öngörüyorduk. Üstüne hastalık da gelince o bölgede zorlandık. Ne olursa olsun ara dönemde 6 ve 8 numara pozisyonlarına adam almamız gerektiği gerçeğini de gördük.
HARUN’A TARAFTARIN TEPKİSİ VARTakım kazandığında başta teknik direktör olmak üzere tam takımı alkışlıyoruz. Dolayısıyla puan kaybında da aynı şekilde yapmalıyız. Takım olarak kaybettik. Ben oldum olası kötü sonuçları bireysellik üzerinden okumam, kişilere fatura çıkartmam. Bakıyorum sosyal medyada kaleci Harun’a yönelik sert eleştiriler var. Onun yüzünden kaybettik gibilerinden. Ki, maç çıkışı yanımdan geçen taraftarların da deneyimli file bekçisiyle ilgili serzenişleri oldu.
YAN TOPLARDA BOŞA ÇIKTIHarun bu maça kadar gayet iyi götürdü, fahiş bir hatasını görmedik. Onun için de Ertuğrul Hoca’nın oyunda devam etmesini doğru olarak kabul ettik, saygı duyduk. Ancak Harun’un Erzurum performansı iyi değildi, bunu da çok net söylemek zorundayız. Yan topları çok kaçırdı, daha doğrusu boşa çıktı. Dua edelim rakipler beceriksiz, ya da şanssızdı. VAR’dan gelen golde ilk müdahalesi başarılıydı ama ikincisinde kapılı köşeden yememesi gerekirdi.
DİNLENDİRİLMESİ GEREKİRYine yediğimiz golde ilk müdahalesi çok başarılı olsa da, dönen toptaki kafa vuruşunu da çıkartabilmeliydi. Bence Harun gününde değildi, ilk kötü maçı diyebiliriz. Ancak malum transfer edildiğinde kaygı taşıyanlar vardı, bu performansı gelecek adına endişe yaratmış olabilir. Benim düşüncem Harun’u biraz dinlendirme zamanının geldiği yönünde. Sonuçta en az onun kadar yetenekli, güvenebileceğimiz ikinci bir kalecimiz var. Kuşkusuz takdir teknik ekibin ama Tuzla maçında kaleyi Gökhan Değirmenci’ye emanet etme zamanı diye düşünüyorum.
Şafak Boncuk’u uğurluyoruz
Acı haberi dün sabah kardeşi Ümit Boncuk’un paylaşımdan aldım. 90’lı yıllarda ilimizde futbol hakemliği yapan, sonrasında lokanta işleten, o dönem sıklıkla görüştüğümüz Şafak Boncuk vefat etmiş. Şafak Ağabey bir süredir akciğer tedavisi görüyordu. Takdir elbette Allah’ın ama akciğer kanseri illet hastalığın en beter türü.
ÖĞREN YEMEĞİNDE UĞRAK YERİMİZDİÖzgür Kocaeli Gazetesi 1991 yılında yeniden kurulup, bir süre sonra yeniden Cebesoy sokaktaki eski binasına taşındığında öğren yemekleri için genelde Şafak Boncuk’un lokantasına giderdik. Kocaelispor tarihinin unutulmaz yöneticilerinden, benim çok sevdiğim Murat Güven’in işyerinin hemen yanındaydı lokanta. Şafak Ağabeyin o dönemin önemli futbolcularından kardeşi Ümit, Murat Güven’in sağ koluydu.
İZMİR’E YERLEŞMİŞTİBizim Uğur Uludağ’ın Boncuk kardeşlerle tanışıklığı benden önceye dayanır, sıkı bir dostlukları vardı. Lokantaya sevgili Uğur Hoca ile birlikte giderdik. Ümit de genelde orada olur, sohbetler ederdik. Sonra lokantayı kapattı Şafak Ağabey, İzmir’e yerleşti. Ne zamandır görüşememiştik, sadece sosyal medya üzerinden paylaşımlarını takip ediyor, haberler alıyordum. İllet hastalığa yakalandığını da Uğur Hoca’dan öğrenmiştim. Çok üzgünüm. Şafak Ağabeye gani gani rahmet, başta ailesi olmak üzere sevenlerine sabırlar diliyorum. Bugün öğlen namazında Fevziye Cami’nde olacağız, Şafak Ağabeye son görevimizi yaparak ebediyete uğurlayacağız.
Maşukiyespor tarihinin en yetenekli futbolcularından biriydi
Acı haberi akşam saatlerinde aldım. Maşukiye’nin yerlilerinden, Maşukiyespor’un eski futbolcularından Fethi Küçakal hayatını kaybetmiş. En son 1-2 ay kadar önce Maşukiye’deki berberim Mustafa Öz’ün dükkanında karşılaşmıştık. Mekan sahibinin kayınçosuydu. Kısa süreli sohbet ettik. Yaklaşık 10 yıldır rahatsızdı Fethi Ağabey. Geçirdiği felçten sonra bir türlü toparlayamamıştı. 7 yıl önce kendisi gibi futbol oynayan kardeşini kaybetmişti.
XXX
Maşukiyespor’un 70 yılı aşkın tarihinin gelmiş geçmiş en yetenekli futbolcularından biriydi Fethi Ağabey. Benden 12 yaş büyüktü ama bir-iki sezon birlikte oynadık. Kaptanlığımızı yaptı. Allah vergisi top tekniği, oyun zekası vardı. 70 ve 80’li yıllarda 10 numara pozisyonunda kentin öne çıkan isimlerinden biriydi. Maşukiyespor’u bırakmadı, kendine yazık etti, İzmit’teki bir takımda şansını denese mutlaka çok iyi yerlere gelirdi. XXX
Bundan bir ay kadar önce Maşukiyespor’un eski futbolcularından Sami Toktaş Ağabeyi ebediyete uğurlamıştık. Fethi Ağabeyle Sami Ağabey birlikte uzun yıllar Sarı-Kırmızılı formaya hizmet ettiler. Her ikisi de kaptanlık yaptı. İyi de arkadaştılar. Birbirleri ardına sonsuzluğa göçtüler. Fethi Ağabeye gani gani rahmet, başta ailesi olmak üzere sevenlerine sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Maşukiyespor’dan iki takım arkadaşı Sami Toktaş(Altta) ve Fethi Küçükal bir ay arayla ebediyete göçtüler.