Türkiye Geleneksel Atlı Spor Dalları Federasyonu Başkanı Bekiroğlu, geleneksel atlı sporlar branşlarını, yeni sezonda yapacakları şampiyona ve yarışları değerlendirdi.
Bekiroğlu, 29 Haziran 2022’de meydana getirilen genel kurulla Türkiye Geleneksel Atlı Spor Dalları Federasyonunun resmi kuruluşunun gerçekleştiğini hatırlatarak, geleneksel spor dallarının 4 federasyon olarak ata sporlarına hizmet verdiğini belirtti.
Bekiroğlu, geleneksel sporların inşasının ve yaygınlaşmasının önemine değindi.
“Geleneksel sporları yaşatmamız ecdadımıza, atalarımıza ve kültürümüze karşı bir vefa borcumuz. Geçmişten geleceğe dair köprüler kurulmasına vesile oluyor. Kaldı ki biz geleneksel atlı sporlar ile iştigal ettiğimiz süreleri bir yakarma olarak görüyoruz şundan dolayı ecdadımız atla yaptıkları işlerde ok meydanlarına, at meydanlarına abdestsiz ayak basmazmış. Ecdadın bu kadar ehemmiyet verdiği bir branş, geleneksel atlı sporlar olarak etkinlik yürütüyoruz.”
Bekiroğlu, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan’ın yoğun gayretleriyle kurumsal yapılarını tamamlamak suretiyle olduklarını açıkladı.
“Geçmişte savaşlara hazırlık evresinde oynatılan oyunları ve harp sonrasında formda kalmak için meydana getirilen atlı cirit müsabakalarını hobi olmaktan çıkartarak kurumsal bir spor haline dönüştürmenin gayreti içerisindeyiz.”
“Atlı cirit hanım ulusal takımımızı kurduk”
Bekiroğlu, Anadolu’da mevcud atadan kalma oyunları profesyonelliğe taşıdıklarını altını çizdi.
“Atlı okçuluk, atlı cirit, atlı kızak, rahvan binicilik, kökbörü-kökpar olmak suretiyle 5 resmi branşımız var. Fakat branşlaşmayıp faaliyetlerini yaptığımız ve Anadolu’da şu anda uygulanan atlı güreş, çevgen oyunu, atlı cündilik (akrobasi), mısır odunu oyunu benzer biçimde bir oldukça oyunumuzu da gene yaşatmanın gayreti içerisindeyiz. Atlı ciritte liglerimiz var, atlı okçulukta Türkiye şampiyonalarımız, tüm müsabakalarımız yapılıyor. Bu yıl itibarıyla tüm branşlarımızda bayanlar Türkiye şampiyonalarımızı da yapacağız.”
Bekiroğlu, gençlerin ve evlatların sanal dünyadan kurtulması, gerçek ata ve oka dokunması icap ettiğini altını çizdi.
“Atlı cirit hanım ulusal takımımızı kurduk. 15 hanım sporcumuz var. Aynı şekilde 12 kişiden oluşan atlı cündilik akrobasi ulusal takımımızı kurduk. Tek derdimiz ecdadın dokunduğu ata, ecdadın dokunduğu oka, çocuklarımız da dokunsun. Gençlerimizi içinde bulunmuş olduğu bu sanal karanlık dünyadan kurtarıp onların gerçek kahramanlarına, gerçek idollerine ulaşmalarına vesile olmak istiyoruz. Hem de okullarımızda da ilköğretim seviyesinde ata sporlarımızın ne olursa olsun müfredata girmesi için çaba ediyoruz.”
Atlı Kızak Türkiye Şampiyonası, Erzurum ve Bursa’da yapılacak
Bekiroğlu, yaz ve kış sezonunda değişik branşların şampiyonalarını yaptıklarını dile getirdi.
“Şubat’ın başlangıcında Erzurum’da Atlı Kızak Türkiye Şampiyonası’nın birinci ayağını oynatacağız, Bursa’da da ikinci ayağını yapacağız. Ek olarak Çıldır Gölü’ndeki festivalde varız, oraya katkı sunuyoruz. Nisan itibarıyla de öteki branşların yarışlarına başlayacağız hem yaz hem kış etkinlik içerisindeyiz, il seçmeleri, bölge şampiyonaları en sonunda da Türkiye şampiyonasını yaparak sporcularımızın ödüllerini, madalyalarını veriyoruz.”
Bekiroğlu, ustalaşmış sporcu sayısına ilişkin de konuştu.
“Atlı ciritte 100’ün üstünde kulübümüz var. Bir ekip olması için her kulübün minimum 20 sporcuya ihtiyacı var. Haliyle bizim oldukça sayıda sporcumuz var. Bilhassa rahvan binicilikte, kaynaklar da incelenebilir, futboldan sonrasında en oldukça seyirciye sahibiz, popüler olmasa da yoğun bir seyircisi var. Atlı cirit aslına bakarsanız ata sporumuz, atlı okçuluk da ise Avrupa derecelerimiz var.”
Bekiroğlu, bölge olarak hangi branşın daha oldukça yapıldığına yönelik de konuştu.
“Altı cirit Uşak, Erzurum, Erzincan, Sivas, Kars, Bayburt buralarda yoğun. Rahvan yarışlarımız ise tüm bölgelerde var, hem Karadeniz’de hem Ege’de hem iç Anadolu’da yapılıyor. Kökbörü-kökpar branşımızın ise ulusal ekibi Van Erciş’te kuruldu. Onu da yaygınlaştırma çabasındayız. Kırgızistan kökbörü, Kazakistan da kökpar diye branşlaştırmış, ikimiz de onu kendimize gore uyarlayacağız.”