Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasında Fenerbahçe ile Galatasaray kozlarını paylaştı. Ülker Stadyumu’nda oynanan mücadeleyi Galatasaray 3-0’lık skorla kazanmıştır ve liderliğini sürdürdü.
Sarı kırmızılı ekip, 14. dakikada Abdülkerim Bardakcı ve 16. dakikada Kerem Aktürkoğlu ile iki kez ağları havalandırırken bu pozisyonlar ofsayt nedeni öne sürülerek gol kıymeti kazanmadı ve ilk otuz dakika skorda denge bozulmadı.
Kadıköy’de dakikalar 32’yi gösterdiğinde sahneye Sergio Oliveira çıktı ve Galatasaray’ı 1-0 öne geçiren golü kaydetti. İlk yarının kalan bölümlerinde Fenerbahçe’de Batshuayi, Fernando Muslera’yı geçemedi ve devreye sarı-kırmızılıların 1-0’lık üstünlüğüyle girildi.
ICARDI NOKTAYI KOYDU
Galatasaray’ın ikinci golü ise 78. dakikada Kerem Aktürkoğlu’ndan geldi. Bu golde asisti icra eden isim ise oyuna yalnızca 2 dakika ilkin giren Mauro Icardi oldu. Arjantin oyuncu ek olarak 90+10. dakikada attığı jeneriklik golle de derbinin skorunu belirledi: 0-3.
FENERBAHÇE 10 KİŞİ KALDI
Fenerbahçe’de 69. dakikada oyuna giren İrfan Can Kahveci, 86. dakikada rakibine yapmış olduğu hareketin arkasından görmüş olduğu kırmızı kartla sarı lacivertli ekibi sahada 10 şahıs kaldı.
GALATASARAY LİDERLİĞİNİ KORUDU
Bu sonuçla beraber üst üste 7. galibiyetini alan Galatasaray, puanını 39’a yükseltti ve liderliğini korudu. Fenerbahçe ise önder Galatasaray’ın 4 puan peşinde 35 puanda kaldı.
FENERBAHÇE DERBİLERDE GOL ATAMIYOR
Fenerbahçe, Süper Lig tarihinde ilk kez bir sezonun ilk yarısında oynadığı üç derbide de gol atamadı. Jorge Jesus, Joachim Löw’den (1998/99) bu yana bir Süper Lig sezonunun ilk yarısında Fenerbahçe’nin başlangıcında üç derbiye de çıkıp yengi alamayan ilk yabancı teknik direktör oldu (1B 2M).
ICARDI GÖZ DOLDURUYOR
Süper Lig’de vazife yapmış olduğu son beş maçta dokuz golde hisse sahibi olan Mauro Icardi (5 gol & 4 asist), Bafetimbi Gomis’ten (2017/18’de 4 maç) bu yana bir sezonda 3+ karşılaşmada hem gol atan hem de asist icra eden ilk Galatasaray oyuncusu oldu.
OKAN BURUK KARİYERİNİN EN İYİ DÖNEMİNİ YAŞIYOR
Galatasaray’ın başlangıcında vazife yapmış olduğu son yedi Süper Lig müsabakasını kazanan Okan Buruk, teknik direktörlük kariyerinin en uzun yengi serisini elde etti. Başarıya ulaşmış teknik adam ek olarak Süper Lig’de Karl-Heinz Feldkamp’tan (Nisan 1993) bu yana Fenerbahçe’ye konuk olduğu ilk Süper Lig müsabakasını kazanan ilk Galatasaray çalıştırıcısı oldu.
GÜNTEKİN ONAY: BU ZAFER OKAN BURUK’UN
Galatasaray teknik direktörü Kadıköy’deki galibiyetin mimarı oldu.
Derbide ilk yarıda Okan Buruk’un Fenerbahçe’ye hususi planı net bir halde tuttu. Sarı lacivertlilerin 3’lü çizgi savunmasının arkasına direkt paslarla geçen Galatasaray, Sulh Alper ile fazlaca etkili oldu. İlk 45 dakikada 13 top kaybı icra eden Kerem, birazcık gününde olsa Galatasaray 1 golden fazlasını da bulabilirdi. Fenerbahçe orta alanla saldırı arasındaki bağlantıyı bir türlü kuramadı ve fazlaca fazla top kaybı yapmış oldu. Bunun sebebi 3-4-3 düzeninde Ferdi ve Osayi’nin çizgide oynamaları ve orta alanın merkezinde fazlaca geniş bir alanı 2 oyuncuyla Crespo ve Arao ile denetlemek durumunda kalmalarıydı.
JESUS’UN HAMLELERi YETMEDi
Galatasaray, net santrforsuz düzende top rakipteyken orta alanda 6 kişilik bir blok oluşturdu ve Fenerbahçe’ye sayısal anlamda kurduğu üstünlük ile oyun kurmasına izin vermedi. İkinci yarının başlangıcında Jorge Jesus, Gustavo Henrique’yi çıkartıp Lincoln’ü sahaya sürdü ve 4’lü savunmaya döndü. Sadece bu değişimler de Fenerbahçe için yolunda gitmeyen işleri düzeltmek için kafi olmadı. Dün oyunu fazlaca iyi kurgulayan Okan Buruk ilerleyen dakikalarda yapmış olduğu değişimlerle takımının ivmesini daha da yukarıya çekmeyi bildi.
SADECE FERDi AYAKTA KALDI
Derbide son aşama sakin, sahada ne yaptığını bilen Fenerbahçe’nin zaaflarından faydalanan Galatasaray, haklı bir yengi elde etti. Derbi karnesi zayıf olan Jorge Jesus ise dün bir iç saha derbisini fena oynayarak kaybederken Okan Buruk, Beşiktaş’tan sonrasında Fenerbahçe’yi de yenik ederek taktiksel olarak tartışılmayacak bir başarı daha elde etti. Fenerbahçe’de ayakta kalan tek isim Ferdi olurken Galatasaray’da başta Sulh Alper olmak suretiyle Nelson, Abdülkerim ve Berkan fazlaca iyi performans gösterdiler. Kerem de fazlaca çalıştı. Üstünde çalışılmış bir planı yürekli bir 11 ile sahaya yansıtan Okan Buruk dün meydana gelen Kadıköy zaferinin mimarı oldu.
BANU YELKOVAN: GALATASARAY DERSİNİ ÇALIŞMIŞ
Kadıköy’de yüksek tempolu zevkli ve heyecanlı bir maç izledik.
Zirvenin ilk iki esnasında yer edinen iki ekip içinde, iki takımın da yengi için sahaya çıkmış olduğu, yüksek tempolu, zevkli ve heyecanlı bir maç izledik. İki ekip da pozisyonlar elde etti, iki takımın da gole yaklaştığı anlamış olur oldu. İki ekip adına da son vuruşlarda daha etkili olunsa, skoru başka türlü hale getirecek yeteri kadar pozisyon da başta gününde Muslera, kaleciler tarafınca engellendi. Dolu tribünler, etkisi altına alan koreografi, kartlar ve bazen gerilmiş anları da sayarsak bir derbiyi derbi icra eden her unsur yerli yerindeydi.
SANTRFORSUZ 11’LE ÇIKTI
İcardi ve Torreira’dan yoksun ekibiyle, süratli adamlarıyla, kanatları iyi kullanarak ve defanstan süratli çıkarak netice almayı hedeflediği bir taktikle sahaya çıktı Galatasaray. Maçın ilk anlarındaki bocalamayı süratli atlattı, santrforsuz ilk onbirini, birkaç pasla fazlaca süratli çıkılan kontrataklarla doğru kullandı. Fenerbahçe, dönen toplarla aynı hızda Galatasaray kalesine inse de yakaladığı pozisyonlarda gününde Muslera’yı aşamadı. İlk yarıda topun hakimiyeti Fenerbahçe’de, oyunun hakimiyeti Galatasaray’daydı. Özgür vuruşta Oliveira’yla aramış olduğu gole kavuştu konuk ekip. İlk yarı bu skorla bitti.
iCARDi TAM ZAMANINDA GiRDi
İkinci yarıda oyuna denge getirdi Fenerbahçe. 53. dakikada Crespo’yla, 67. dakikada Osayi-Samuel’le gole fazlaca yaklaştıysa da skorun değişmesi için oyuncu değişimleri ve İcardi’nin oyuna girmesi gerekti. İkinci gol, en iyi gününde olmayan Kerem’le İcardi’nin paslaşmasından geldi. Müdafa arkasına sarkan Kerem’den seken top Icardi’nin önüne fikir Kerem’e asist olarak geri döndü.
EN VERiMLi 15 DAKiKA
Oyuna 68. dakikada giren İrfan Can Kahveci, 86. dakikada Dubois’ya yapmış olduğu faul sonrası VAR incelemesiyle kırmızı kartı görünce Fenerbahçe noksan kaldı. Maçın skorunu belirleyen gol İcardi’nin sol çaprazdan yapmış olduğu vuruşta geldi. Galatasaray uzun zamandan sonrasında Kadıköy’den net bir skorla döndü ve üst üste 7. galibiyetini almış oldu. İcardi 15 dakikada bir gol ve bir asistle kim bilir kariyerinin en verimli çeyrek saatlerinden birini geçirdi.
UĞUR MELEKE: OKAN BURUK’UN İÇİNDEN HEYNCKES ÇIKTI
Galatasaray’ın teknik patronu derbide yürekli kararlar vererek kazanmıştır.
Okan Hoca ne yaptığının farkındaydı, amacı topla daha çok oynamak değil, daha verimli ve süratli saldırı etmekti. 2013’te Heynckes yönetimindeki Bayern’de Robben-Ribery, Barcelona karşısında ne yaptılarsa, Sulh-Kerem-Rashica da onu yaptılar. Bilhassa ilk 45’te yavaş Gustavo’nun üstüne oynayarak çektiler fişi. Buruk’un taktiksel olarak mat etmiş olduğu Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus’sa dün sanki gömleğinin içinde Vitor Pereira’yı saklıyor gibiydi!
Nisan 2013’te Heynckes yönetimindeki Bayern, Devler Ligi yarı finalinde Barcelona’ya karşı favori olarak gösterilmiyor; beş sezondur Avrupa futbolunu domine eden Messi ve arkadaşlarının gene finalist olacağı düşünülüyordu. Barcelona ilk maçta Münih’te topla yüzde 63 oynadı, gene bin pasa yakın bir istatistik elde etti fakat kazanan 4-0’la Heynckes’ti. Dâhi Heynckes’in talebeleri rövanşta da topla daha azca oynayarak Barça’yı 3-0’la geçip zamanı bir zafer kazandırdılar Bavyera ekibine.
GUSTAVO’NUN ÜZERiNE OYNADILAR VERiMLi HÜCUMLAR
Dün Kadıköy’de Okan Buruk’un içinden Heynckes çıktı adeta! Bu şekilde bir maçta elinizde üç klasik santrfor varken en uçta Sulh’la adım atmak yürekli bir karar. Sadece Okan Hoca ne yaptığının farkındaydı, amacı topla daha çok oynamak değil, daha verimli ve süratli saldırı etmekti. Robben-Ribery 2013’te ne yaptılarsa, Sulh-Kerem-Rashica da onu yaptılar. Bilhassa ilk 45’te yavaş Gustavo’nun üstüne oynayarak çektiler fişi.
1- BEŞLi SAVUNMAYI DEĞiŞTiRDi AMA… JESUS GEÇ KALDI
Buruk’un taktiksel olarak mat etmiş olduğu Jesus’sa dün sanki gömleğinin içinde Vitor Pereira’yı saklıyor gibiydi! Büyük maçlara beşli savunmayla çıkma stratejisi dün bir kez daha yitirdi. Devrede dörtlüye dönüş de oyunun kaderini değiştirmedi zira Jesus’un aynen Trabzon ve Antalya maçlarında olduğu şeklinde değişimleri gene geç kaldı. Dün Sulh ilk 20 dakikada Gustavo’yu sahadan sildikten derhal sonrasında Jesus dörtlü savunmaya dönebilirdi. 70’lerde gelen o üçlü değişikliğin de minimum 15 dakika ilkin yapılması gerekirdi.
Dün meydana gelen derbiden hususi bir parantezi de Sulh için açmak lazım. Sahada kalmış olduğu süre süresince kusursuza yakın oynadı. Derhal her tercihi doğru, her koşusu etkiliydi. A ulusal ekip, bilhassa deplasmanlar için bir santrfor alternatifi kazanmıştır dün.
2- YiNE iHTiYAÇ DUYULAN YERDE SAHNEYE ÇIKTI
BİR YAŞAYAN EFSANE OLARAK FERNANDO MUSLERA
12 yılda Galatasaray formasıyla tam 14 kupa kazanmıştır. Bugün bu kupaların yarısını verin, ben evime götüreyim dese itiraz edemezsiniz! Hep söylerim, Türk futbolunda 90’lar Gheorghe Hagi’nin, 2000’ler Alex de Souza’nın yıllarıydı. 2010’lara Muslera damga vurdu, madalya koleksiyonu yapmış oldu. Uruguaylı efsaneleşmiş galiba bununla yetinmeyecek, 2020’lerde de koleksiyonuna yeni kupalar eklemeye kesin. Dün gene gerekseme olduğunda oradaydı, 36’da Batshuayi, 37’de Arao, 67’de Samuel vurduğunda hep doğru zamanda doğru yerdeydi.
F.BAHÇE’NİN YERLİ OYUNCULARI GERİLEDİ Mİ
Sebeplerine ya da derinlemesine analizine girmeden, sizinle istatistiki bir bilgiyi paylaşacağım. Fenerbahçe, 2 Ekim’de Beşiktaş’a karşı ilk 11’de 4 yerliyle başlamış. Sonrasında Karagümrük’e 3, Ankaragücü’ne 4, Başakşehir’e 5, İstanbul, Sivas ve Giresun’a karşı dörder yerli ilk 11’deler.
DÜNYA KUPASI SONRASI DEĞiŞiM
Hatta bu süreçte Avrupa’da sınır olmadığı halde Larnaka’da beş, Kiev’de de dört Türk futbolcu sahada. Ekim-Kasım’da oynanan 11 resmi maçta averaj dört yerli hep ilk 11’de.
Dünya Kupası sonrasıysa durum değişmiş: Fenerbahçe, ara sonrası oynadığı 4 lig maçında da üçer yerliyle sahaya çıktı.
ACABA SORUN NE?
Merak ettiğim şu: Fenerbahçe’nin sezona oldukça iyi giren yerlilerine ne oldu? Düşüş mü yaşadılar yoksa forma rekabetinde geride mi kaldılar?
BATSHUAYİ’NİN OFSAYTTAN BİR TÜRLÜ ÇIKAMAMASI
Elbet çoğumuz, Michy Batshuayi’nin iyi bir sürem geçirdiğinin farkındayız. 2021-22’deki sallantılı performansı, yerini daha stabil bir çizgiye bıraktı. Sahada daha çalışkan ve daha keskin bir Batshuayi var bu sürem.
BU KONUDA DAHA CiDDi OLMASI GEREKiYOR
Sadece Batshuayi cephesinde değişmeyen bir şey var. O da aynen geçen sürem Beşiktaş formasıyla olduğu şeklinde fazlaca rahat ofsaytlara düşmesi. Daha doğrusu, ofsayttan bir türlü çıkamaması. Geçtiğimiz hafta Hatay maçının 3’üncü dakikasında geriye hızlıca dönmeyip düşmüştü ofsayta. Dün de 24 ve 55’te bire bir aynı şekilde çıkamadı bir türlü ofsayttan. Belçikalı’nın bu mevzuda daha ciddi olması gerek.
GALATASARAY’DA İTİRAZ NEDENLİ SARI KARTLAR
Malumunuz, 25 Aralık’taki İstanbulspor maçında Torreira sahayı yakın çizgiden terk etmeyi reddederek sarı kart görüp cezalı duruma düşmüştü. Dün 26’da Sacha Boey topu yere vurarak, Oliveira hakemi omzundan tutarak, 45+7’de Mertens itirazdan, 90+10’da Icardi formasını çıkararak sarı kartlar gördüler. Galatasaray’ın bu yoğun takviminde gereksiz kart sayısı birazcık fazla şeklinde.