Transferde biraz geciktik, ilk iki maçta bunun bedelini yenilgilerle ödedik ama çok çabuk ayağa kalktık. 2’inci haftadaki Eyüpspor maçında bizim futbolcular ayakta duramıyordu, bitik bir haldeydik. Siyah ile beyaz derecesinde bir değişim yaşadık, nereden nereye geldik.
BİZ NE GÜNE DURUYORUZ? Eksik parçaların birleştirilmesi, uyum sorununun aşılması, kolej takımı havası ve en önemlisi işin başında ehil birinin olması takım olmayı  beraberinde getirdi. Klas futbolcular da ekstra güç oldu.  Her meslek gibi futbol oyunu da yüzde 50 psikolojidir. Moraliniz, özgüveniniz iyiyse çıkar sahaya keyif alırsınız. Bu faktör kazanma alışkanlığını getirdi. Acaba 6 ve 8 numara transferi yapılamadığı için o bölgede sıkıntı yaşar mıyız diyorduk. O bölgede oynayan mevcut futbolcular bunu hırs yaptı. “Biz ne güne duyuyoruz” dercesine performans ortaya koymaya başladılar.
HANGİ YUSUF’U KESERSİNİZ? İki Yusuf’un gösterdiği mücadele takdire şayan. Fofana cezadan döndü ama yeniden kadroya girebilmesi hiç kolay değil. Siz Ertuğrul Hoca’nın yerinde olsanız hangi Yusuf’u kesip Fofana’yı oynatırsınız? Vereceğiniz cevabı biliyorum. Fofana bekleyecek. Ertuğrul Sağlam’ı en çok zorlayacak, ya da terletecek tercih savunmanın ortasında, yani stoperde. Alihan o bölgede dördüncü isim. Diğer üçü arasında çok fark yok. Hangi ikiliyi koyarsanız verim alırsınız. Ki, bunu deneyim ettik. En uyumlu hangi ikili diye sorarsanız herkesin vereceği yanıt farklı olacaktır. Şu banko oynar, partneri arasında bir tercih yapılır demek de kolay değil.
ERTUĞRUL HOCA NE YAPACAK? Yusuf Abdioğlu-Burak uyumlu ikiliydi, iyi maçlar çıkardılar. Yusuf Abdioğlu sakatlanınca Emir oynadı. İkisi de sol stoper olmasına rağmen Emir ile Burak ikilisi de hatasıza yakın bir maç çıkardılar.  Yusuf Abdioğlu sakatlıktan dönünce Ertuğrul Hoca ne yapacak, hangi ikiliyi sahaya sürecek? Tamam Yusuf sağ stoper o yönde oynama şansı bir tık fazla ama partnerini seçmek hiç kolay değil. Kuşkusuz ki, burada yapılacak tercihlerde rakibin özellikleri belirleyici olacak. Uzun boylu forvete karşı elbette Emir oynatılacaktır.
 
Ali Düşmez gönül rahatlığıyla bayrağı Murat Aydın’a bırakmalı
Profesyonel veya amatör futbolla ilgilenen herkesin son 10 yıl adını sıkça duyduğu isim Ali Düşmez. Tek tek görevlerini yazalım: TFF yönetim kurulunda icra kurulu ve amatör işlerden sorumlu üye, Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Başkanı, Amatör İşler Kurulu Başkanı, İstanbul ASKF Başkanı. Bunlar benim bildiklerim, bilmediklerim de olabilir.
MEMNUN OLMASI LAZIM Bir koltukta iki-hadi diyelim üç karpuz taşınır da, 5 tane yok artık derler adama! Bu kadar önemli görevlerin aynı kişiye verilmesi, “Sanki başka adam kalmadı ?” sorularını beraberinde getireceği gibi ciddi bir yüktür. Üstelik de uzun yıllardır böyle. Tüm bu gerçeklerden yola çıkarsak 21 Ekim tarihinde Ankara’da yapılacak konfederasyon seçiminde bir adayın çıkması bence Ali Düşmez’i memnun etmelidir. En azından bir yükünü devretme şansı yakalamıştır. Ki, bayrağı teslim edecek isim de 16 yıldır kendi ilinde federasyon başkanlığı yapan, konfederasyon yönetimlerinde, amatör işler kurulunda bulunan bir isim. Yani deneyimdi.
AYDIN’A BÜYÜK TEVECCÜH VAR Bildiğim kadarıyla Türkiye’nin pek çok ilinde teveccüh gören, adaylığı desteklenen biri. Ali Düşmez’in gönül rahatlığıyla, severek, isteyerek koltuğunu Murat Aydın’a teslim etmesi en doğru olanı. Umuyorum öyle olur, Düşmez yeniden aday falan olmaz, bayrağı emin ellere teslim eder. Görev alanı biraz daha azılırsa, sorumlu olduğu birimlerde sağlıklı çalışacak, verimliliği artacaktır. 40 yıldır spor basınında görev yapmış biri olarak belim kendisine naçizane tavsiyem budur. Dostlarının, yakın çevresinin de benim gibi düşündüğüne inanıyorum.
BİR DEVİR KAPANSIN ARTIK Ali Başkan en azından amatör futboldaki yükünü devretmeli, bu ülkenin sporuna hizmet etmek isteyenlerin önünü açmalı. Ki, ben Türkiye genelinde böyle bir istek ve beklenti olduğu düşüncesindeyim. Merak ve heyecanla kentimizi yakından ilgilendiren genel merkez kongresini bekliyor olacağım. Düşmez veya başkası, rakip çıkar mı bilemiyorum ama biz Murat Aydın’dan yana çok net tarafız. Konfederasyon başkanı seçildiğinde çok güzel işler yapacağından, farklı projeler üreteceğinden, amatör spor camiasını memnun edeceğinden yana hiçbir kuşkum yok. 21 Ekim inşallah ülkedeki amatör spor için bir milat olur, bir devir kapanır. Hayırlısı.
 
Taraftardan gelen mesajlar 
Keçiörengücü maçının ardından yazdığım yazıya rekor düzeyde(38) yorum geldi. Çoğu maça girerken yaşadığı sıkıntıdan söz ediyordu. Sonuçta taraftarın sesiyiz, aracı olup dertlerini yetkililere aktarmak, çözüm bulmak bizim görevimiz.
“HASTA VE YAŞLILAR ÇIKAMIYOR”İşte gelen yorumlardan bir kaçı: “Sayın Albayrak. Biliyorsun ben yaşlı bir Kocaelispor taraftarıyım 57 yıldır maçlara giderim. Şimdi in bizim statta güney kale alt tribün merdivenleri 51 basamak, üst tribün 84 basamak. Benim gibi hasta ve yaşlılar çıkamıyor. Asansörleri bize kullandırmıyorlar. Merdiven çıkarken kalp krizi geçireceğiz, benim sizden ricam programda dile getirseniz çok memnun oluruz saygılar”
“SÖYLEYECEK BİR ŞEY BULAMIYORUM”“Biletli seyirci sayısının 7904 olduğunu haber yaptınız. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki yaklaşık 10 bin kişi vardı. Bizzat şahit olduğum bir hadiseyi paylaşmak istiyorum, ister programda yayınlayın ister yazısını yazın.14 yaşındaki oğlumla maçtan 1 saat önce UEFA tribününe girdik. Oğlum 9. sınıf öğrencisi. İstesek indirimli öğrenci bileti alırız fakat her tam bilet parası verip o şekilde bilet alıyoruz. Maçın başlamasına yarım saat varken polis yelekli 5 kişi UEFA tribününe saha içindeki kapıdan girerek çıktılar ve sonrasında 3 kişi üzerinden polis yemeklerini çıkarıp diğer iki polis arkadaşa verdi. Ve 3 kişi ömrünüzden çok keyifli bir şekilde gülümseyerek geçip yan blokta beğendikleri bir yere oturdular. Yaşları da 40 -55 arasındaydı. Diğer iki polis arkadaşta emanet yelekleri kale arkasında oturan polis arkadaşlarına teslim ettiler.   Yani ben söyleyecek bir şey bulamıyorum. Yorumu size bırakıyorum”
“TARAFTAR GERİLİYOR”“Keçiörengücü maçı öncesi ve önceki karşılaşmalarda, Numaralı Alt giriş sürekli sıkıntı oluyor, polis ve taraftar ve stat görevlileri her maç öncesi tartışıyor, kriz oluyor hatta kapılar zorlanıyor ve bir maçta yan kapıyı zorla açarak içeri girildi ve kulüp ceza ödedi. Usulsüz giriş için, hem maddi zarar hem de maça girmeden taraftar gerilmekte. Stat içinde sigara içilmesine müdahale edilmeli, çocuk, yaşlı, hamile görüyoruz ama duman arasından maç seyrediyoruz. Koltuklar kırık, herkes kendi koltuğunda oturmadığı için kargaşa oluyor, gelen kafasına göre oturuyor, görevlilerin yol göstermesi ve alınan bilete göre oturulmalı. Maç çıkışı kapılar ve merdivenler dar, apartman mantığı ile yapılmış, Konya stadı çok önce yapılmasına rağmen geniş merdiven kültürü var orada”