Eğer Ercan da çözemezse vay CHP’nin haline…
Birkaç gün önce uzun uzun yazdım ama bu yazının girizgahı olabilmesi adına CHP’nin içinden geçtiği sancılı sürece bir kez daha dikkat çekmem lazım.
14-28 Mayıs seçimleri sonrası CHP’de başlayan karamsarlık havası önce belirsizlik ve umutsuzluğa, şimdi ise kargaşa ve tartışmalara dönüştü.
Kamuoyu önünde sadece genel başkan tartışması gibi görünse de yaşanan süreç, CHP’nin her kademesinde de hesaplaşma haline dönüştü.
Göz gözü görmüyor.
CHP’DEKİ ÇATLAK UÇURUMA DÖNÜŞTÜ
İlimizde de böyle… Harun Yıldızlı ve Bülent Sarı ikilisi ile İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet arasındaki uçurum gittikçe büyüyor. Kurultay delegesi yapılmayan Hürriyet’in kongre sonrası “Beni partiden de atın rahatlayın” sözlerinin mürekkebi kurumadan Harun Yıldızlı’nın sözleri gündeme bomba gibi düştü…
Yıldızlı’nın “Rüzgar eken fırtına biçer. Fatma Hanım mağduru oynayarak şov peşinde koşuyor. Ona izin vermeyeceğiz. Oyununa gelmeyeceğiz” sözleri parti içindeki çatlağın uçuruma dönüştüğünü gösteriyor.
Ve elbette düzeltilmezse bu tablonun bedelini CHP yerel seçimde ağır ödeyecek. Bunu şimdiden söylemek lazım…
FARKLI BİR GÖKHAN ERCAN GÖRDÜM
Önceki gün CHP İzmit İlçe Başkanı seçilen Gökhan Ercan’a hayırlı olsun ziyaretine gittik. Cemalettin Öztürk ve Yavuz Solmaz ile beraber yaklaşık bir buçuk saat süren bir sohbet gerçekleştirdik. Tabi gazetecilerin ziyareti aynı zamanda haberdir. Bugün gazetemizde Ercan’ın söylediklerini bulacaksınız. Ben de izlenimlerimi yazmak istiyorum.
Doğrusu il kongresinde gördüğüm Gökhan Ercan, bağı koparmak için zemin arayan Haydar Akar’ın listede olmasını bahane edip kongreden ayrılan bir siyasetçi görüntüsündeydi.
Ziyaret sırasında ise başka bir Gökhan Ercan gördüm.
Ercan, sakin, uzlaşmacı ve uzlaştırmak üzerine kendini vazifelendirmiş bir ilçe başkanı profili çizdi. Doğrusu yaklaşımını çok olumlu buldum.
Çünkü CHP’de büyük uçurumun kapanabilmesi için birilerinin sağduyulu hareket etmesi gerek.
SARI İLE ARASINDA SORUN YOKMUŞ
Gökhan Ercan, Bülent Sarı ile kongrede anlaşamasa da mazbata alma törenine katılmıştı.
Gördüğüm kadarıyla il başkanı ile arasında bir sorun yok, Ercan “Kongrede yaşananlar benim için kongrede kaldı. Söylememiz gerekeni, yapmamız gerekeni orada yaptık. Bu kadar. Ötesindeki olumsuz arayışlar, kabul edilemez” diyor.
Sonrasında CHP İl Başkanı Bülent Sarı’yı ziyaret ettik o da Gökhan Ercan ile sorunu olmadığının altını çiziyor.
BAŞKAN HÜRRİYET’İN GECİKMESİNİN NEDENİ…
Diğer yandan Fatma Kaplan Hürriyet ile de 11 gün sonra bir araya gelmişti. Daha doğrusu Fatma Hanımın ziyareti gecikmişti. Biz bunu Hürriyet’in olumsuz bir tutumu olarak okumuştuk. Öyle değilmiş. Ercan, kongre sonrası 3-4 gün kısa bir tatil yapmış. Ancak programlarını örtüştürdüklerinde bir araya gelmişler. Yani bir mesaj yok işin içinde. Bir tavır da yok.
Bülent Sarı da Fatma Hanım konusunda bize küskünlerin üzerine gitmeyeceklerini kongrede yaşananın kongrede kaldığı yönünde açıklamalar yaptı.
Ama bunun kolay olmadığını teoride kalacağını da CHP’yi 35 yıldır yakından izleyen biri olarak iyi biliyorum.
UÇURUMU KAPATMAK İZMİT İLÇENİN GÖREVİ
Dönelim Gökhan Ercan’a…
Sohbette de Ercan yapacakları saha çalışması ve buradan toplanan bilginin seçimlerde nasıl kullanacağına odaklandı. Onları anlattı. Bunu yaparken partinin tüm isimlerinin bir arada olabileceği atmosferin oluşması için elinden geleni yapacağının da altını çizdi.
Bence de kritik nokta bu…
CHP İzmit’in bu süreçteki en önemli görevi, en önemli misyonu budur. Uçurumun iki kanadı arasında köprü olmak ve uçurumu kapatmaktır.
Ziyaret sırasında da söyledim bunları. Sohbeti dinleyen çok sayıda ilçe yöneticisi vardı. Onların da bunu tasdiklediklerini gördüm.
Aklın yolu bir…
Yoksa CHP bu yaşanan hesaplaşmanın ve kavganın altında kalacak. Sadece kavgayı edenler değil, CHP’ye gönül verenler de bundan zarar görecek, yerel seçim hedeflerinden uzaklaşacak.
Bu nedenle İzmit ilçenin tutumu tünelin sonundaki bir ışık olabilir.
Yoksa vay CHP’nin haline…